Mehmet Çabuk, 17 yıl önce Antalya’nın Kemer ilçesinde yaşanan bir olay sonrası toplumdan uzaklaşarak dağda yaşamaya karar verdi.
Bir zamanlar 150 keçiye sahip olan Çabuk, hırsızların tüm keçilerini çaldığı geceyi takiben insanlardan soğudu.
Şimdi, tahtadan yaptığı kulübede yaşayarak hayvanlarıyla birlikte vakit geçiriyor ve “Keçilerim olmadan burada bir saat bile duramam,” diyor.
Karadere bölgesindeki vadide, kendi imkanlarıyla kurduğu ve naylonla kapladığı barakada yaşayan Çabuk, yaklaşık 100 keçisiyle birlikte yaşıyor.
2007’de yaşanan hırsızlık olayından bu yana, haftada iki kez gıda alışverişi yapmak dışında yerleşim yerlerinden uzak duruyor. Alışveriş için Ulupınar’a 45 dakikalık bir yürüyüş yapıyor.
Çabuk, “Allah ne verirse onu yiyorum,” diyerek sade yaşamını ve doğayla iç içe olmanın verdiği huzuru ifade ediyor. Keçileriyle birlikte uyuyor, sabahları erken kalkıp ateş yakıyor ve vadide yürüyüşler yapıyor. Ziyaretine gelenlere iyi olduğunu ve endişelenmemeleri gerektiğini söylüyor.
Sağlığı konusunda, keçilerinin çalındığı dönemde yaşadığı stres ve üzüntü nedeniyle tansiyon tedavisi gördüğünü, ancak şimdi ilaç kullanmaya gerek kalmayacak kadar iyileştiğini belirtiyor.
Gündelik yaşamında sadece iki öğün yemek yediğini ve ilaç kullanmadığını anlatıyor.
Keçilerinin çalınma hikayesini üzülerek anlatan Çabuk, o gece hırsızların nasıl geldiğini ve keçilerini nasıl çaldıklarını detaylarıyla paylaşıyor. O zamandan beri tansiyon ve nefes darlığı gibi sağlık sorunları yaşamaya başlamış.
Çabuk’un en büyük destekçisi, yeğeni Şifa Çabuk. Şifa, amcasının sıra dışı yaşam tarzı hakkında endişeleniyor ve sık sık ziyaret ediyor.
Mehmet Çabuk’un yaşadığı mahallenin muhtarı Habip Altınkaya da ona destek oluyor ve durumu hakkında ailesine bilgi veriyor.
Çabuk, dağ yaşamına alışmış ve keçileriyle birlikte huzurlu bir yaşam sürdürüyor.
